İsmailağa tarikatı şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu'nun ölümü ve cenazesinde 'yeni şeyhin' açıklanması kamuoyunda tartışmaları da beraberinde getirmişti.
DİYANET NE DEMİŞTİ?
Tarikatın “tasavvufi söylemin ağırlıklı olduğu bir yapıya sahip olduğu” belirtilerek “Bu yapıya göre, tasavvuf ve bir şeyhe intisap (bağlılık) zorunludur” denilen raporda, giyim kuşam konusunda cemaatin, “kendileri gibi giyinmeyenleri, özellikle kadınların modern giyim tarzlarını eleştiren bir anlayışa sahip olduğu” aktarıldı. Raporda, “Alameti farika denilebilecek görünümleri; erkek üyelerin uzun sakallı, cüppeli, sarıklı ve şalvarlı; kadınların da siyah renkli çarşaflı olmaları” denildi. Tarikatın görüşlerinin Diyanet ile benzerliğine de vurgu yapılan raporda,
'DİYANET İLE UYUM ARZ EDER'
“Cemaatin, dini görüş ve fetvaları genellikle Diyanet ile uyum arz eder. Bazı konularda farklı görüş ve fetvaları da vardır” ifadelerine yer verildi. Cemaatin, “özel okullar, medrese, Kuran kursları ve basın-yayın organları gibi çeşitli kurumları olduğu” aktarılan raporun “değerlendirme” başlığında şunlar kaydedildi:
'ŞEKİLCİLİĞE İNDİRGEMEK'
Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'ın haberine göre raporda, “İsmailağa cemaati hafızlık ve medrese eğitimiyle öne çıkmaktadır. Asıl merkezleri İstanbul olmakla birlikte Türkiye genelinde bu alanlarda ciddi bir hâkimiyetleri söz konusudur. Bununla birlikte giyim kuşam başta olmak üzere kendi bazı özel tercihlerini İslam’ın vazgeçilmez uygulamaları gibi sunmaktadırlar. Böyle bir yaklaşım, hazreti peygamberin sünnetini şekilciliğe indirgemek gibi bir imaj ortaya koymaktadır. Bu tür indirgemeci tercihler, Müslümanları ayrıştırma riski taşımaktadır.” ifadeleri yer alıyordu.